Merhaba,
Arkadaşlar Sosyoloji ve Felsefe Kulübü olarak bugün itibariyle, iki haftalık kitap önerlerini bu blog üzerinden yapacağız. Elbette buradaki amaç fikir vermekten öteye geçmiyor. Lakin, biz bu çalışmayı da bir adım öteye taşıyarak, okunan kitapların üzerinden tartışmak gerektiğini düşünüyoruz. Şimdiden ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederiz...
Okan Üniversitesi Sosyoloji ve Felsefe Kulübü
27.12.2014
27.12.2014
50 Soruda Üniversite
İzge Günal – Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Prof. Dr. İzge Günal, "50
Soruda" dizisinin 15. kitabı olan 50 Soruda Üniversite'de, üniversite gibi
çok geniş bir konuyu, hem bir başvuru hem de ileri okumalar için giriş niteliği
sağlayacak bir çerçeveyle sunuyor. Yazarın, bilgi üretme işlevini özellikle
vurguladığı "üniversite"yi, kavramsal, tarihsel, sosyal, kültürel,
ekonomik ve yapısal bir bağlam zenginliğinde ele alırken geçtiği sorular şöyle:
Üniversitenin ortaya çıkışı nasıl olmuştur? İşlevi nedir? Üniversitenin temel çelişkisi nedir? İngiliz, Fransız, Alman, Sovyet ve ABD tipi üniversitelerin ayırt edici özellikleri nelerdir? Üretim biçimi ve üniversite arasında nasıl bir ilişki vardır? Üniversitenin kültür ve sanat ile ilişkisi nedir? Üniversite içinde bulunduğu toplum ile nasıl etkileşir? Türkiye'de üniversite nasıl bir tarihsel seyir izlemiştir? 1933 Reformunun belirleyici özellikleri nelerdir? Türkiye üniversitelerinde örgütlenme deneyiminin tarihi nasıldır? Neden üniversite denilince akla özerklik gelir? Üniversite-sanayi işbirliği ne demektir? Yükseköğrenimin finansmanı için uygulanan modeller nelerdir? Bologna süreci Avrupa ülkeleri yükseköğrenim sistemlerini nasıl etkilemiştir? Üniversiteye öğrenci alımında uygulanan modeller nelerdir? Üniversite yönetimi dünyada nasıldır? Yabancı dilde üniversite eğitimini nasıl değerlendirmek gerekir? Açık üniversite nedir? Kent ve üniversite arasında nasıl bir ilişki vardır? Üniversite kütüphaneleri ve müzelerinin üniversite kavramı içerisindeki yeri nedir?
Üniversitenin ortaya çıkışı nasıl olmuştur? İşlevi nedir? Üniversitenin temel çelişkisi nedir? İngiliz, Fransız, Alman, Sovyet ve ABD tipi üniversitelerin ayırt edici özellikleri nelerdir? Üretim biçimi ve üniversite arasında nasıl bir ilişki vardır? Üniversitenin kültür ve sanat ile ilişkisi nedir? Üniversite içinde bulunduğu toplum ile nasıl etkileşir? Türkiye'de üniversite nasıl bir tarihsel seyir izlemiştir? 1933 Reformunun belirleyici özellikleri nelerdir? Türkiye üniversitelerinde örgütlenme deneyiminin tarihi nasıldır? Neden üniversite denilince akla özerklik gelir? Üniversite-sanayi işbirliği ne demektir? Yükseköğrenimin finansmanı için uygulanan modeller nelerdir? Bologna süreci Avrupa ülkeleri yükseköğrenim sistemlerini nasıl etkilemiştir? Üniversiteye öğrenci alımında uygulanan modeller nelerdir? Üniversite yönetimi dünyada nasıldır? Yabancı dilde üniversite eğitimini nasıl değerlendirmek gerekir? Açık üniversite nedir? Kent ve üniversite arasında nasıl bir ilişki vardır? Üniversite kütüphaneleri ve müzelerinin üniversite kavramı içerisindeki yeri nedir?
30.12.2013
Eleştiri ve Deneme Yazıları
James Joyce - Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık
Dâhi bir yazarın, ilk gençliğinden olgunluk dönemine kadar
kaleme aldığı ve Ulysses, Dublinliler, Finnegans Wake gibi eserlerinin
kilometre taşları olarak görebileceğimiz deneme, makale ve eleştirilerle karşı
karşıyayız. Edebiyattan resme, tiyatrodan heykele kadar James Joyce'un düşünce
ikliminde bir gezintiye davet ediyor sizi bu kitap. Yanı sıra büyük yazarın,
dönemin İrlanda bağımsızlık hareketiyle ilgili birinci elden değerlendirmeleri
ışığında, yüzyıl öncesi ile günümüz Türkiye'sinin benzerliğine şaşkınlıkla
şahit olacak, iktidar, felsefe, şiir ve sair konulardaki denemelerini keyifle
okuyacaksınız. Joyce'un, Yeats'ten Shakespeare'e, Bernard Shaw'dan Bruno'ya,
Defoe'dan Ibsen'e ve daha pek çok yazar hakkındaki eleştirilerinde, kendi
edebiyatını nasıl oluşturduğunu göreceksiniz. Bambaşka bir bakış açısı ve
farklı bir ufuk sizleri bekliyor. Üstelik yine, dilin tüm imkânlarının
zorlandığı, lezzetli kelimelerle.
"Milletlerin de bireyler gibi kendi egoları
vardır."
"İyi, sahip olunduğunda lezzet bırakan şeydir: Arzu
edilen. Gerçek (doğru) ve güzel, arzunun yönlendirmesi sonucu ulaşılmaya
çalışılan en inatçı olgulardır. Gerçek, anlaşılabilir ilişkiler sonucu tatmin
edilen ve dindirilen entelektüel lezzet sonucu arzulanır. Güzellik ise estetik
lezzet sonucu arzu edilir ve duygusal ilişkiler sonucu tatmin edilip,
dindirilir. Doğruya ve güzelliğe ruhen sahip olunur. Doğru zihinsel gelişim
sonucu, güzel kavrayış sonucu… Ve onlara sahip olmayı arzulayan lezzetler;
zihinsel ve estetik lezzetler, bu nedenle ruhani lezzetlerdir."
(Tanıtım
Bülteninden)
S.133
Bay Mason'ın Romanları
Birbirinden konu ve tarz olarak oldukça farlı olan bu romanlar, Leonardo'nun gözlemlerinin merakla gerçeğe dönüştürülmüş halleri gibidir. Bazı kamutanrıcı psikolojilerinin ilgilerine yönelik bilinçteki koyu kırılmaları keşfe çıkan Leonardo, aklın kendi yarattığına benzemeye çalışma eğilimini not etmiştir. Ona göre, bu eğilim nedeniyle birçok ressam, resmettikleri başkalarının portrelerinin altına kendilerinin yansımasını gizlemiştir.222 Bay Mason da belki aynı tarzla, hikâyelerini, şüphesiz bir şekilde kendi anlayışının kalıbı olarak ele almıştır. Bay Mason'ın ele aldıkları içinde okur, erken yaşta çöken kocayı fark edecek-tir. Morrice Buckler'ın iltifatları'nda bu julian Harwood iken, Zamparalarda bu serseri Gorley'dir ve Balkon 'daki Miranda'da Ralph Warriner'dır. Her üç kitapta da sağı solu belli olmayan davranışlar sergileyen bir kadın, romanların klasik tipi, gürbüz, akıllı uslu bir İngiliz erkeğiyle ilişki-lendiriliyor. Yazarın etkisi dışında, kendi kendine gelişen, sahneler ve zamanlar içinde büyük değişkenlik gösteren bu hikâyeyi takip etmek ilginçtir. Küçük ve ilginç bir olgu, her hikâyede Horrace'ın ortaya çıkıyor olmasıdır.
Birbirinden konu ve tarz olarak oldukça farlı olan bu romanlar, Leonardo'nun gözlemlerinin merakla gerçeğe dönüştürülmüş halleri gibidir. Bazı kamutanrıcı psikolojilerinin ilgilerine yönelik bilinçteki koyu kırılmaları keşfe çıkan Leonardo, aklın kendi yarattığına benzemeye çalışma eğilimini not etmiştir. Ona göre, bu eğilim nedeniyle birçok ressam, resmettikleri başkalarının portrelerinin altına kendilerinin yansımasını gizlemiştir.222 Bay Mason da belki aynı tarzla, hikâyelerini, şüphesiz bir şekilde kendi anlayışının kalıbı olarak ele almıştır. Bay Mason'ın ele aldıkları içinde okur, erken yaşta çöken kocayı fark edecek-tir. Morrice Buckler'ın iltifatları'nda bu julian Harwood iken, Zamparalarda bu serseri Gorley'dir ve Balkon 'daki Miranda'da Ralph Warriner'dır. Her üç kitapta da sağı solu belli olmayan davranışlar sergileyen bir kadın, romanların klasik tipi, gürbüz, akıllı uslu bir İngiliz erkeğiyle ilişki-lendiriliyor. Yazarın etkisi dışında, kendi kendine gelişen, sahneler ve zamanlar içinde büyük değişkenlik gösteren bu hikâyeyi takip etmek ilginçtir. Küçük ve ilginç bir olgu, her hikâyede Horrace'ın ortaya çıkıyor olmasıdır.